30 Mayıs 2018 Çarşamba

kutba sunaklar 
ve 
ay'a uzanan yorgunluğum



deri yastıklarla kaplı havuzun
50 voltluk
sabah akımı


29 Mayıs 2018 Salı

Ekinoks Sipini



ekinoks gerçekleşirken
kemirgen evrenin rüyası da nedir
fakat uyandığımda cem karaca'yı tercih ederim
canım benim









28 Mayıs 2018 Pazartesi

Pilla


kuvars varoluşundan itibaren

alenen bir 
balerin dönüşüyle
beyaz

beyaz , beyaz, beyaz 

ahşap evimde onu ıskalayacak olan tüm ışınları betonarme kalıplanmalarla inşa ettim

bu beni talaş kokusunda
biraz ona benzetti

oysa 
ona uymak
ekosistemde tüm çizgilerde dolaşmaktı

beyaz beyaz beyaz

başına buyruk tüm etik mavraları
çivileri zorluyor

sesler örümceklerle çatıya çıkıyor

beni bağışlayın ama
kimisi kimisini idle sikiyor

isterseniz tükürün

kurgular göğsümde her şeyin renkli olacağını söylediğinde
bir yanılsama olduğunu da ekledi

bu büyük senaryoya tamamlanmadır

eksilişte beyaz

sen tekrarla

ben vasat ressamlarım afaki çizimlerini
süsleyen bir ses kaydıyım
yoksa o tablolar duvarlara nasıl konuşlanabilirdi

zihnimde kutsal 
gerçekte pilla! 

bu su

hiç durmadan

bir şeyleri 

foviama tıkıştıyor

ağırlıktan öte bir nefes
dilinin yüzeyinde havyarlar

kulacı 
aynı zamanda 
yerçekimini bozuyor

yüzmek 
mükafat için abartılmış denge

ve
grotesk denge meyildi

atıfta bulunan yabancı

bu defa 

seni tanıdı

henüz mağaralarda dolaşırken
zihnimdeki soruyu 

ona sormadım

bu yüzdebn
atlantisten bir gülümsemeyle
evrenin her sorusuna cevaplar veriyorum

 
garum


27 Mayıs 2018 Pazar

Aquamarine


kesici bir plastik
yardımıyla
entropi
senkronları
evreni 
yaşanır kılabileceği için
endişelendiriyor

heykeller göğü alçaltırken
bulutlar
 portrelerin rengini alıyor

belleğimin değirmeni için
donkişot! 
ışığı arka tarafına almam lazım

gölgenle örtülenlerde

hizasal bir yarım çember 
diğer yarısında 
asla cezalandıramayacağınız bir kural

ve alt uzayına
çakılan
dekoltede 
hilal

doğal bir göl için oldukça 
yansıma
ve
azımsanmayacak kadar zaman

sovyetlerden kalma bir arazisinde
sabahı karşılarken
kendinden bir kralını hep devirmiş gibi geliyor

ukte bir çağın
sürekli tekrarı

enteriyörde
ressamlar
olası dekorları boyar

ama ben tertiplerim




25 Mayıs 2018 Cuma

Tzü


türlü merhaba
ama önce 
koyuna çalılar toplayan 
pas takıya
milim milim

seni çırılçıplak koyan
rüyana girmedi mi
aksi halde
 daha büyüyeceksin bebeğim


24 Mayıs 2018 Perşembe

Şey



manyetik kenetlenme dışında
entrikam 
terennümü dudağımdan kanatalı çok oldu 

 jiroskop
duyu
artık
sahilime kum - dur

parmakları koşullu yağmurla
gün batımı arar 

aralar
şerit ikramım
fevri
adımımı

modern tablalarımızda
biraz güzel işleyen 

şey

So your mouth tastes like sunshine
Baby but your eyes
Are all cool
Buried in my arms
And the breeze takes us deeper and further into
The heart of the moment that is gone
And the scent of your heartache
Baby and the taste
Of your blood
Run within me
And there are red flowers in your spit
When you enter my mouth
Under the bed
Down on the floor
So take me under the floorboards
I would love to feel like wood
And take me back to the retards
'Cause this world just make me sick
There are colours in the air
When I fall to the ground
How we'd love to fall more often
There's a band in our cellar
Baby and they're playing a song
Of the drunks in the street
And I can hear when they're playing their lovesong
'Cause the kids
In the yards
Stop playing with their toys
So take me under the scoolyard
There are kids there who got lost
Their mouths all shouting asphalt
And the bodies torn apart
There are colours in the air
When I fall to the ground
I can sence a world of heartache
But I love the sound
Of your hair when it falls down
From the pillow late at night
On the brink of illusion
It's the devil in my eyes
Waiting for the moment to kill me inside
How we'd love to die more often
So take my hands love
There's a burst inside our minds
Oh feel my hands love
'Cause I'm numb from the neck down
And there is fire love
On the balcony right here
And I can see our bodies burning but sence no fear
So your mouth tastes like sunshine
Baby but your eyes
Are all cool
Buried in my arms
And everything matters
For seconds we fall
To the floor







22 Mayıs 2018 Salı

Belki Birazdan


    eş sesli mükafatlardan paslı kırıntılar 
tarlanın 

mavramın 
avcunda

durduğu gibi




It's too early on to tell you, how I feel about you
I know you're nervous too, it's been a while since you've been out too
I know that you really like me, and I would like to,
Let you know that i'm into you
It's been a long time since i've said that before, but I mean that
How about you?

Can we skip that part about falling in love with each other?
I value you too much as a person to potentially hurt you






20 Mayıs 2018 Pazar

Eş Anlamdan Alçak Sesle Mırıldanmalar ( j )


    yüzüyle ..
.
 benim anımsadığım kadraj sunağında devirleri alt edişimle atıştı .. dibine eğilirken zırhlarını               düşüren her ne varsa sıralamıştım . makyajıydı . tuhaf lütuflar ve titiz karışımlar görmekten yanaydı. 
 ötekileştirdiği dünyasına pamuk bir ip . değirmen sayaçlar ve fazla kült olmuş eski çağ çabutları .
                                       yakut taşından taşmayan bir ışık .. seyrek bir alaşım
.
  bir kargaya takılıp gittiği sabah ağaçları pençelerle alıp gidilebileceğine inanırdı. inanca dair tanrıya   yancı değildi.ona köklerin magmaya ait olduğunu savunurdum.ikimize dair tek nokta koyu tonlu   keyifsizlik olduğundan benimle değil yüzüyle atışırdı. kaba bir topuğun mental rengi . 
                                       kanın karnını gıdıklandığı renk . arabalar tümsekten hızlıca . farlar mevsimlik
.
 üzerine örttüğü mülkten paslanınca tahlili,öylesineyi alışkanlık edindi .bebekleri legolar   fantazisinde içini açan sesler getirdi .. sote rahminde dar çizimler için fakat kronometrede çift sıfır yakalayan şenliği saatini bozan mile direnemez . omuz hizasında ne varsa sarılır .
                                       boynuna arp teli . nefes hasassiyetinde perdah bir dolaşım
..
  

Wait, wait with me
I am useless when I'm alone
Stay, stay with me
At least until she gets home

There's nothing I can do to make it right
She found out about the darkness last night
There's nothing I can say to make her stay
She found out about the darkness today

Wait, wait with me
I am useless when I think
Stay, stay with me
I am useless when I drink

There's nothing I can do to make it right
She found out about the madness last night
There's nothing I can say to make her stay
She found out about the darkness today

Fall on me, like a dying angel
Whispered truths, better unsaid
'Cause I can hear what her friends are saying
She's better off alone

There's nothing I can do to make it right
She found out about the madness last night
There's nothing I can say to make her stay
She found out about the darkness today


zar sallamaktan daha kötü







19 Mayıs 2018 Cumartesi

Mutrenbir


son evraktaki her şeyi
baştan aşağı değiştiriyoruz
bu büyük bir yalan olacak ama başka kağıdım yok

ancak senden biraz
herhangi bir terimin içinde sıkışmış noel partileri satın alacağım

kukuletalar , şeytan kızılı benzeri bir ton eşyaya ihtiyacım olacak
sahneyi dublörler omuzlar

tezat gövdesinde
kutsal komutların çivili öngörüleri de olacak
gri rujlar
sis ağzımdan kışa konservelenirken

yalıtımları genişletiyoruz
bağışıklık metallerini 
fire çuvallarını
hatta halka evrenleri

orada oraya aykırı duran
bir manken

uzanan yabancılar ile ayaklanan tanışıklık

herkes her şeyi bilir

ismi mutrenbir 



In your dream I was safe
From her ravages, what she needed
Hey-hey-hey, hey-yeah-yeah, no
She is murder

Sacred pill, your face goes numb
There is pain in her and you release it
Hey-hey-hey, yeah-yeah-yeah, no
She is murder
She is murder

Murder, murder-der
Murder-der-der-der, murder-der

[?] flush
Your accusing comes [?]
Yeah-yeah, yeah-yeah-yeah, no
She is murder
She is murder

She is murder
She is murder
She is murder
She is murder

In your dream I was safe
From her ravages, the ones she needed
Hey-hey-hey, yeah-yeah-yeah, no
She is murder

[?] your face goes numb
There is pain in her and you release it
Hey-hey-hey, yeah-yeah-yeah, no
She is murder

18 Mayıs 2018 Cuma


abaküs alaşımı




You talk shit about the things that heal you
But you won't talk about the things that kill you
Yeah, it takes some time for you to change your mind
But I will wait for you
But you talk shit about the things that heal you

I am cast away
And that's, that's the price
To rest in paradise
To rest in paradise
Rest in paradise
Rest in paradise

you take me into a new dimension (take me into a new dimension)
I tried to give you my full attention (I tried to give you my full attention)
Yeah, it takes some time to change your mind
But I'll wait for you
I'll help you lose your apprehension

I am cast away
And that's, that's the price
To rest in paradise
To rest in paradise
Rest in paradise
Rest in paradise

I am cast away
Rest in paradise
And I am in your praise
Rest in paradise
And that's, that's the price
When you rest in paradise
Rest in paradise

17 Mayıs 2018 Perşembe

Yüzey Alakadar


şanslıdır ki
geçe kadar vakti var

dar buruşuk bir çizim içer kapıda
batıdan erotik bir dansla
doğuya püriten mimikler postalar

parmaklarında unuttuğu sarılar
atıfta bulunur buhara

sağanak tekerlemelerle 
şahlandırır id-i

ama beynimin beni çekiştirip götürdüğü yerle alakası yok




Now you get the tune
Hold your body next to mine
If you're feeling so inclined

She said don't you take it slow
Put your finger to my chest
And I'll tell you who's the best

She said
Show a sweet reminder
Show a sweet reminder
Custom melody that was in my mind
She said
Takes you places
Of a melody that was in my mind

She could be your invitation
Guess that's just the way I always roll
You don't even know
If I'm just a pedal pusher

Now you're feeling fine
Show a sweet reminder
Hold your body next to mine
If you're feeling so inclined

She said
She could be your invitation
Custom melody that was in my mind
Show a sweet reminder
Guess that's just the way I always roll
Of a melody that was in my mind
Takes you places
You don't even know
If I'm just a pedal pusher

She could be your invitation
(I always roll)
Takes you places
You don't even know
If I'm just a pedal pusher
Yes that's just the way I always roll

(She said, she said)

16 Mayıs 2018 Çarşamba


tepeye 




saçına kıyasla yarım bir şezlong 
bu otelin balkonuna sığar

ama önceliğimiz
ışıkları kısacak bir girdap yaratman

sonra
ok yönünde yanıma kıvrıl


13 Mayıs 2018 Pazar

Bu Doğru


tuzak sarmalda tini maksadını aştı

küt, 
dağınıklığını toplayacak yeterli bir kelimeyken
kurgular gibi daha lükslerini sundum 

reddi ikilikti
aynı ekosistemde canlılık
pullarımı kabul edemedim

bir süre aktı

evrenin rakamında 
ateşi seçti
ama imitasyon yansımaları o'nu saklayamadı

küresel bir mitolojinin 
güzellik tanrıçasıydı

yeniydi

sahici olup olmadığımı labaratuarında kollarıma zincirler takarak deneyledi

ama benim 
sözde yanlışlarımın ucu eviydi

ben sadece 
yörüngesindeki pul koleksiyoncusunu aldattım 
ona planktonlar götürdüm
çünkü ben terastayım



11 Mayıs 2018 Cuma

Sana Plankton



taşra gölgeler
sağır bir saygı duymaktan başka
doymak bilmeyen deliklere
sırnaşmakta 

ve tebrik
asılı yerçekimiyken
sapkınlıklar sallıyor bir tepenin küf tenekesi

ayakları
matinesine santim santim

olağanlık içen inşa derki - belki taşınırız

! benimle gelin

ekvatoru devirelim
kutbu tersten yüzelim
çoraplarınız benden

kasetle gelin !

inhibitör gevezeliklerle
minör sökün antik kucaklarınızda
ipler de benden 

zaman varken henüz gölgelerimizi örtelebiliriz

keza
artık savunmuyor karga karga olduğunu
müzmin sabahın doğduğunu
ama atıyor gökten
kamelya çiçeğindeki ilizyonu fosforlayıp
hoşnut yüzlerimize





Minus the intent to feel, I'm here

I've been away for a year

Minus the words from my mouth, I'm here
Minus what I'm all about, I'm here
Minus the intent to feel, I'm here
Minus the intent to feel, I'm here
I've been away for a year
I've spent my last money
It's a been a year, honey
I've spent my last money
It's a been a year, honey
Hasn't this love captured enough?

Minus the intent to feel, I'm here

I've been away for a year
And doing all my drinking
And doing all my drugs
I have been thinking that I think too much
It's been on my mind
It's been on my mind
It's been on my
It's been on my mind

Hasn't this love captured enough?




9 Mayıs 2018 Çarşamba

Eğime Sıralanmış Harflerle Yeni Daktilo



oort bulutu 
boynumu kemirirken

zihnin ekolu ferdi

hissiz histerik balonunu 
bir defa daha
elektrona bağlayıp
yöne bırakır

o yön cafcaflıdır 
ve
en uzun gece konusunda yanılır astronomi

ama bunun karşı tezi yoktur

leziz birkaç an

derinde yerleşke kurmaya çabalayan uzay
tepkimede süpernova

hayat balıkla başlar
tatlım 
çok meraklıları karaya

tüm bunlara rağmen
odağımı kaçırtmasan iyi olacak





Do you really have to talk about the things you do with him? Do you really have to talk about it love? Do you really have to talk about the way that you live him? Do you really have to talk about it now? Living my life without you Living my life without you Did you really have to do those things that you knew could hurt me? Did you really have to do those things to Me? But i know that I can be the one you love that's in your life But i know that I can be the one you love Living life without you Living life without you Where will I go? where would he go? I drive alone You drive alone Who will I know? When will he know?

Rasyonel Nüshalar



çok eski bir
elektromanyetik fırlatıcım

bu şarap

bu şarkı

gece kimseye söz vermez
sen de bu gece kimseye söz verme







6 Mayıs 2018 Pazar

Akik Mil ( Tepe Kamerası Ağzından )


yazılırken 
tuzak bir panjur açılıyordu

orada
hücresel bir deyişti 

bir hastalığın vücut bulmuş hali

 o kurgunun
şaheser ismi ancak antagonizma olabilirdi

bilirsiniz kurguları ben seçmem
ama sıralaması ve adlandırması konusunda
 imzam kimler tarafından çalınmıştır

senaryo ilerlerken 
geriye dönük noksanlıkları tamamlama bir hatadır
ama yapacağım
cezalandırmalara alışığım

 tanımı şudur 
antagonizmanın

 Bir ilacın diğerinin etkisini engellemesi veya meydana gelen etkiyi azaltması olayı '

bu değerlerdeki obje ve ruhlar
eşlikçimdi

yani ne yaparsanız yapın
tepkimede kaybolacaktı 

ama sıralı bir şekilde bütün nüshaları ayarladım
uygulanırken
fümem çıkıyordu

çoğunun haberi olsa
gözbebeklerindeki dingin seyri renksiz seçebilirlerdi

çünkü
kirke esansı olmayan bir karakterdi
o'nu zihnindeki dünyaya atsanız
boş bir salondan başka bir şeyle karşılaşmazdınız

skyle ' den güzeldi 
ama kirkeydi

övünmesi gereken bu iken
öğüt dağıtılmalarında sıraya girdi

kendi seçimi değil

rasyonel bir hazine gibi anlatıldı
dünya

buraya bağlanan bir ipin yoksa
cambazların yatağında kemikleşir

bana kalırsa artık başka bir karakteri oynamalı
çünkü hala dünyayı aldatıyor

eşlikçileriyle

geriye dönmem senaryo için hata olur
yazmam cezalandırılmam demek
olsa da
düşük bir tempoyla onaylıyorum

ama senaryo her şey 
orayı terkedemem

şimdi orada 
gefurna 
bir doğrunun yanlış ismi
çok anlık bir kurgu

hemen kaybolacak cinsten
ve kayboldu

nosferatu
 uzun metrajlı bir kanca
onu genellikle koy dışına fırlatıyorum 
sığdan bolluk gelmez
misina bir yere bağlı bile değil
ama güzel adı

ve jaketatay 
evrenle bağlanmış 
ne salaş ve disiplinli bir kurgu ama

orada sudaki halkaları görüyorum
bir şeyler kesinlikle var

 son olarak hala taşın gücündeki 
sarmalı merak ediyorum 
bu gerçekten farkındalıkla sürebilen bir şey

eğer taşıyorsan buraya bir bardak bardak bırakıyorum

                                                                  
                                                                       gurablista yazıtları mö 17.ooo
                                                                   akik mil



Disarray. Through the tangle, Split the braids, Scramble through. In the mangled masquerade interlude. Holding you up to the test of time, It's easy to see why everything you've ever been told is a lie, Removed from empty rooms. Disarray. Circumstances of the weakest magnitude, Through traumatic trepidation in pursuit. Holding you up to the test of time, It's easy to see why everything you've ever been told is a lie, Removed from empty rooms. Disarray.













4 Mayıs 2018 Cuma

Penydarren



kent banliyösünü zehirlemeden 
bu trenler vagonlarını yenilemeli
trevithick

sana çarpık yerleşmelerdeki bacaları anlatamam
bu tablo için çiviler bayat olur

dahası
eksik ;  ay'ın metropolünde bardak mısır alıyordur
tam ; gölün ortasında uyuyordur 

yenile vagonlarını trevithick
çünkü
kauçuk paltolar betimlemeleriyle ölecekler
beni bilirsin rakamlarla çalışırım 
sen buharla

stephenson ile tokalaşmam bile
ben sol gözüme inanırım
ama
güzel bir kadın imla hatalarımı ayıklarken
 çıplak olması 
banliyömü zehirler

yenile artık şu vagonları trevithick !

uyaklarımı geri getir
üst raflar bana ait
altı pırıl pırıl