pul pul

koleksiyon

Bu Anahtar Nerenin ?

hala karanlığa inanmıyor musun einstein ?

fakat öncelikle ışık edilgendir

bunu thomas harvey kulağına fısıldadığında

newton çakmak taşına başparmağını sürtmüş olmalı

ve sen degrasse tyson

her şey meraktandır 

kraliyet ailesinde

kıyafetler pek şekil değiştirmez

ama bizler sürekli taşınırız

saygın bir hoşnutlukla

bütün aforizmaları çürütmek istiyorum

çünkü yüzyıllardır bu şey yanlış gidiyor

bir ricanın ucunda 

ne malaz var ne uzay

salaş bir özgürlüğü savunuyorum 

ruh bilimindeki manifestom 

bireyin kendindeki öğretilerin 

bilim olduğunu söylüyor

yoksa

pisagorun evrenle bağlantısı ne ?

olivia coolidge gerçekte görmüyor muydu ?

katzenbach yazarak mı kurtuluyordu ?

bütün hastalıklı harfler 

sinapslarda rakama dönüşür 

bir elementin takısına bak 

dünyanın dünyalıları boykot etmekten başka şansı yoktu !

bunlar an'ı betimlemekten kurtaran 

sataşmalar

yine de çarşaflar loş

sırtımda benim pek sırıtmadığım bir dünya

başka deliklerden gurablista'ya çıkacak yolu temin etmem için 

cep kanyağımı paylaşmak iyi bir fikirdi

tüm dünya sızdığında

ses çıkarmadan

kendi bilimime gidiyorum

ünlü daralmaların daraltamadığı kelimeler arıyorum

imla kuralları ile değişmeyen öbekler

bir delik bulup açmış çiçekler topluyorum

hepsinin sahibi var

ve hepsi güzel

ama buradan bir kahve yapmadan çıkmam 

şarkımız yol tantanası

ama hedef nereye

Jaketatay

.

sarılıp

öznemi çıkarır buğum

özlemem

boynun rant 

akşamın soğuk

ister sus ister konuş

lütuf motifle çizdim madalyonu

.

sen kayboldun

hiçe hiç dediğin boşluğa ne oldu

.

toz oldun bi kitaba

seni sen yapmaktan yoruldum

beni benden çalan her şey doğrundu

.

kozumdu , bize sattıkları ay

yüzünde uzaklaşan onca detay 

koşuldu teknemde uzandığın an

ve yüzümde gülümseyen onca rötar

.

elbet benimle var bir yanlış

perdende açılmış güne nasılsın 

avuçların gece

.

yüzünde açmış güle

yüzünde asılmış köle

.

ismini bağışla

bu dünya yuvan

ödülün kuyruklu yıldıza örs yutmuş kulak 

.

dizlerine kadar sıva paçalarını

bir dalga seni elbet gecesine umar

.

ellerinde kumun izi

sırtını dağa uzat 

gözlerini kısacağın bi güneşim var

ıslığına polar olmuş dudakların çatlak

ya 

yalanlarına  korkak gepetto orda

.

yollarına hazır bir voltadır

bu şarkı

.

frapan çalgın beni yaktı gitti korla

sıradan bir rolün ahbabıyım bu gece beni kovma

dolmaz bu gölüm benim kurak huylarına olta

tekrar doğ, bir manzara buldum

her şey loş orada

Kırılma ( San Choov'a Sevgilerle )

.
san choov'un pozu
an içinde hareketli zırvaları yakalayan dedektifi anımsatır bana ..
ama ne acıdır ki hücreli bir nezareti yoktur o'nun
.

yutağına tuğlalar gömüp

çatılarına çıkarsa da bizi
en güzel fotoğrafımızı
ay
yeraltında çekti
.

çakılı taşlarında
serbest ezberi
ve
frekansları
.
çanlarımı
larissa ' da eğdi
.
ikinci bir isme asla gerek yoktu
taslağımda bir kompozisyonla yokettim
.
o'nunla savrulurken
imla hataları yaptım

.
hafızam

toplu perdahında beni yağmaladığını biliyor

.

ama çemberini

pergelle yarat

sır

 yine 

bu gece

başkasının teninde
donar
.
tam istediğin gibi
.
gece evime
.

Per Per

ismini bağışla

bu dünya yuvan

ödülün kuyruklu yıldıza örs yutmuş kulak 

dizlerine kadar sıva paçalarını

bir dalga seni elbet gecesine umar

ellerinde kumun izi

sırtını dağa uzat 

gözlerini kısacağın bi güneşim var

ıslığına polar olmuş dudakların çatlak

ya 

yalanlarına  korkak gepetto orda

yollarına hazır bir voltadır

 bu şarkı

Şıp Şıp

dalgın ya da umursamaz değildim

sadece biraz zihnindeki taburelere oturdum

sana mataramı verdim

ikimiz de tehlikeliydik

It's something I could never confront

how to navigate disaster

sweetheart, come undone

I'm handing you the dagger

destroyer

Gefurna

.

'pigmenti çalınmış bir kahvede zayıflarsa

daha güzel kırıtıyor'

.

                                imza  : gefurna

          .       

ritüel olarak 

çoğunlukla şartlar koşar

.

asla duvara karalamaz 

ama bu sözü

yazarken 

kendinde olmadığını söylüyor

ve dahası kendisinin yazmadığını

ama o yazıya ait olduğunu düşünüyor

.

tıkabasa doldurduğu çuvalında

gözler , ağızlar ve ayaklar var

.

işini bitirdiğinde

doğrulup kafasını karıştırır

sırtı ışığın muadili

.

göğsünde horus'un gözüyle 

seth olan geceye karışır

.

birçok tenha kelime çıkar arkasından

boynunu çevirip kalabalık kelimelerle cevap verir

ama herzaman önemsizdir

.

ayakkabısını arar koridorda

bulduğunda güler 

devrik bir 

veda ile

labirente koşar

.

bu kimin labirenti ?

.

halklar onun için soyulmuştur

patavatsız bir gezegen çıkıp geleceği için

.

zihni eğim için tekerleğe benzer

korunaklı odasındaki cümleye odaklandığında

kapısı açılır

.

içeri cümlenin sahibi girer

.

masada kahve tüter

buhara eğildiğinde

tekerleği

kapısını kapatır

.

rengi yoktur

.

önce ayakları görür

yalın ve ithal

sonrasında

gözlerine bakar

bayrağın rengi gridir

ağzı ise susmaya eğitilmiş bir konuşmacıdır

.

ayaklar gözlerin ağzına doğru yönlenir

bir bütün asla olmaz

ama hayalet çizgisinde ilerler

kırıtarak

.

ikisi içinde

oda rakamlarla dönen bir uzaydır

.

sırtı ışığın muadili

öpen kimyasalına bulaşır

.

ama milyarı milyondan daha çok severler

.

gefurna şart koşar

ayaklarını öperek bağlar 

ağzına işaret parmağını kancalar ve ayırır

gözüyle temas etmemek için gözkapaklarına uyumlu

 bir paçavra keser

..

çuval için güzel parça

.

sırtı yükünün muadili

.

ve gider 

.

I comfort you
In the moment you regrett
You wallow in your shallow pool
Of imagined despair
I’m reaching through the blue
Hoping you'll forget
But nothing comes undone
The madness it all rings half true
In blue
You won't forget it

I longed for the other side
In the setting hour
But shame pulls me under like a leaden gown
So I stay with you
In the ebbing tide
Another hour in the fading light


Oh sadly I pretend
To believe your hurt is real
Oh every thought I have is critical
I'm reaching through the fragile blue despite
The voices in my head
That tell you are gone and there's nothing more

Through all this
Through all this
I've kept my memories of the days
Before this
Before this
When we were blind but less afraid


But here we are
In the dead of night
Still treading on without an end in sight


Oh sadly I pretend
To believe your hurt is real
Oh every thought I have is critical
I’m reaching through the fragile blue despite
The voices in my head
That tell you are gone and there’s nothing more


All I hope is that you will
Make it through the night
Better that you're leaving now
You're better in the light

All I hope is that you will
Make it through the night
Better that you're leaving now
You're better in the light

All I hope is that you will
Make it through the night
Better that you're leaving now
You're better in the light

All I hope is that you will
Make it through the night
Better that you're leaving now
You're better in the light

Umarım

epey oluyor 

anı anda yazmamak

sanırım

en büyük riskim

zihnimde yalpalayan şeylerin ucundan tutup sınırlı alfabemde resme çevirmem gerekiyordu 

bir ressam değildim

anlatıcı olarak tökezlediğim dönemdi

aslında öyle denmez

dönemi

önemseyemediğim bir dönemdi

kendime zihnimin motifleri dışında dünyadan taslak edinmek istemiştim

ve seçimimi yaptım

bunun için uzağa bakmam

önümde oturuyordu

yansımasına dikkat ediyordu

yansımasının güzel durmasına

bilirsiniz şehirler arası yolculuklar

çoğu kişinin çoğunlukla kişiliğini değiştirdiği yerlerdir

çoğu kıyafetini bile değiştirir

kabinde askılığa astıkları eski kıyafeti bile yanına almazlar

bu tür ışıkları süzerken zihnim

metafiziğin işe yarayacağını düşündüm

yazmak sıradandı

her şeyi yazabilirdim

fakat dünyada dönen elektronları

kuyruğundan tutup istediğim yere fırlatmak ve fırlattığım yerde olmak istiyordum

ve çakramın güftesine büyük oynadım

ilk cümlemin

baş kelimesini hatırlamıyorum

ama

yazımdaki yansımasını

ölümle tehdit ediyordum

birçok şeyle bocalandıktan sonra

tekrar tehdit unsurumun örgülerini tamamladım

arkaya dönüp

ölmekte olduğunu ve bir suya muhtaç olduğunu söyleyesiye kadar

her şey eğlenceliydi

tamamen donup kalmıştım

sadece bakıyordum 

hareket eden tek şey gözbebeğimdi

ve son kelimesi olan

lütfenin

sadece bir

komut olduğundan emin oldum

buzun içindeki suçluydum

eski haline dönmesi için

yansımasına baktım

sırtı çirkindi

umursamıyordu

ve bir protonla tokalaştım

ve yüzüne karşı o halini yok edecek cümleler kurdum

eski haline döndüğünde

gerçekten teşekkürleri

yansımamdan uzak dur demesiyle birebirdi

bu gece sen üzerinde

aynı şeyi deneyeceğim

kendini bana bırak

ve salın

bütünün dansına 

Büyük Harflerle ılım

tırabzanda elini yuttum

tadın

bir damak lazımlığı

fakat

kibar üslubumda bile

benim robot merceklerim

kemik gözlük siker

kabalığıma vaaauv

'yan etkisi : güzel olan her şey'

misillemeler tuhaf

böyle çok güzeliz

metal parça sağa sola savrulur

her gece biraz daha ılımlı biter

kadın sigarasını yakar

adam kül konusunda titiz

adamın kafasında başka bir şey

vasfı kimindir ?

göl

evet !

 hala balığı turluyor

taş ritmi boyuyor

kadın külü çırpıyor

adam peşinden

Kişiler İsim Alır

tüm boşalmaların tavanında

bir tuhaf bağ

retinada koyulaşırken

asla tutulamayan

anaç çarkında

dönen milyar havyar

dökülse lal

dökülmese füme

çıkıp giderken sana 

cebimde 

 en iyisi böyle

şarkısını çalacak

gezegenler

arıyorum

taşın

1-15 / 15-30

iki altgeçit

bir köprü

üç kırmızı ışık

çalma listesinde

198-202

arasındaki şarkılarla

keyfim

 bu yolda

en büyük temennim

aitliği hissettiğim park yerimin boş olmasıysa

gerisi hep birbirini sıralar

günden güne gençleşen ağaçlarla

örtülü bir apartman

zihnimde açtığım

cephemdeki omurgasız yağsız pencere 

 geniş salon

yeni bir tekli koltuk

ve haberim yok

yadsımadığım kısmı

burada izler hala toy

yani iz olmak için izler

yerde kürklü bir hayvanın leşi

köşelerine ölçümle konumlandırılmış birkaç şişe

ışığı yanık kalmış süsü verdirilmek istenen

ışığı yanık bırakılmış

  hol

bandını yanında taşıyan karton kutular

faturaların üstünü örtmüş nezaketli dekontlar

askılıktan arşimet'e küfreden giyilmeyen hırkalar

birkaçı yarım bırakılmış çekmece

zigonda köşeli küllük

tuzak bir

acelesi varmış görüntüsü

antlaşmayı bozmuşsun

sadece bu yüzden

bu ev 

önceliğim olmadı

hiçbir zaman

sıramı savıyorum

iki altgeçit

bir köprü

üç kırmızı ışık

çalma listesinde

202-206/5

arasındaki şarkılarla

keyfim

Natürmort Kalp

bir defa

 ay'ı 

maket olarak gördüğünde

bütün gecelerin

 kartondan yapıldığına inanıp

bütün gecelerle

 yapbozda yaşıyorsun

bu 

deniz görmeyeceğim

bir kıyı şeridi boyunca 

düşünebileceğim tek şey

cebime enlem dolduran

mesafe

azaldıkça

mahzenimde 

güzelliğin

görecelik kavramı olmadığı dünyalar patlatılıyor

orada

çiçekler

toprağa dokunmuyor

göller dağların kucağında birikmiyor

renkler gözlerle yarışmıyor

ve

zaman 

yavaşlayıp hızlanmıyor

son beş dakikam

burası için tasarladığım

tüm skecin 

alkışlarından

daha yükseğe çıktı

bağışlayın 

Yontu Yatak

katı pakt tınısı

 anımsatan bağışıklığın

detone mızıkçısıyla soydaş

kanımda

saatin kırıtışı

ve

tarifin kırılışı

yamalarla hafif

uyağımda kor yetişir bugün

ama

asla 

zihnimdeki portreye 

yakın bir duruş sergileyemez

 hükümlü bir kitapta uyur 

pek matbaa

Orada Oraya

sanki zihninde hiç rötarlamıyor gibisin

öyleyse bildiğimizi sikiyim! 

çubuk betiğim

ve

diyeti hiçliğin

yutak pertimin

kartuşları içindir

doldurmalı yokuş motifte

üşen

mülteci tekneye dolan

orada oraya yabancılaş 

hazlar gerçeklik resitalinde söner

muhtelif yanıt

bir gazetenin ilanlarıyla 

manidar olan

 gazete kolumun altında

kor ateşte çevirir dünya

bütün olup biteni

çemberinde sar

perdeleri as 

gün kaybolup sise koşar

zihnimde neptün kirişleri

nakış için hatır kumaş

kışa yakışır bir yüzle

posterime yatar

inatla 

balık için evreni amansız bir takip

aşamam

tamam

!

Tevazu

bu kadrajın

özgün bir perspektifi

. 

o yüzden

asla lağımlarla ve mazgallarla aynı yol üzerinde

kolajlayamam

. 

bildiğimi bilir bir övgüyle

foviasında solucanlarıma çıkan
 istikametler ezer

. 

neredeyse sonda kendini irdelerken

beni çözümler

. 

nota, müziği sınırlar

su, balığı

. 

kaytaran her hamle

araf bir radde

. 

gazinomda haklılık payları olan

dekolteler oturuyor 

. 

oranın camlarında çorapların kuruyor

çünkü 

zapdedilen ay

son terasta parlar

. 

kızıl ihtimalle

atlantis rutubetinde öpmek istemiştir seni

. 

poster dansın

burada olmadığından öte

burayı islimleme

çünkü

pilller gevilir

kablolarınızın itaatinde

pekala 

tüm bu tezlere karşı

bu yersiz gevezelik neden?   

İvme Meditasyonlar ve Küre Bilinci

diz çürüğü ütülü gününü 

boyundurluk altına verdiği ihtişamlıkla

aralarken

birkaç fazla renkle

kezalarının oturduğu binadan çıkar 

adıl tanımları

tamın henüz dolmadığı zamandan

böyle anlarında

senaryom

 herzaman bir objeye tıka basa imgelenir

ve

kurguları olmadığında da

hiçbir değişikliği olmaz

Sonar Bazlı

göz tökezinde

kötürüm biletimle

evrenin dönüş hızında farlar hiç 

yanlış sapmıyor

gölge uzadığında 

sonsuz metaforlar sokuşturduğum

materyallere ne oldu

? 

bu soruda kim konaklar 

kendimden habersiz

odak görevlerime 

mükemmele yakın kıyafetler dikiyormuşu

ama sarkık caddelerde çoğu ağızda salyalanmış bir paçavraya dönüştüğü konusunda duyumum oluyor

oğlum

çavdar etinin bir geçmişi

ve nitel pozun gelgitiyle

miş peşinden takılıp bronz kucağında sulanıyor

akrilik kiramın son düzlüğü kendim gibi seni de özlüyorum

fakat insani bir güdüyle değil 

Sırıtan Proleter Poz

hiç tereddüt etmeden

har açıdan karlı bir iş

zigon masalarca

vagon dolgulamak

notadan daha köşelidir

karmaşadan ayak bestesi

perde sisi dağıtıncaya dek 

korniş kalın 

Ya Akmazsa

çok uzaklardan çalan bir şarkının edatıyla

başla

hiç vergisi

telaffuz için deliktir

tüm benti

sessizlik gibi keskindir 

bir boşluşa yansıman asılırken

cam

aşamalı saydamlıkları

bekler

koro halkın dilinden 

kurtulmak

bütün kara için bir sel diliyorum

inatla

kilkenny'de 30 desibellik bir kadın gülüşü

jj

Asla Tamamlayıcısı

enstrüman

elastik bileklerde taşındı

bu yerin

elipsi

 dağınık ve uykulu

matine ikazlarında

bebeklerimi doğurdu

tregedya

hiçbir zaman tahminlerde yatanı yapmadı

aslolan

hizasal solan örtü

bu gece bitişik uyuyun

ayaz yutmuş övüntülerle

it was the longest writing on the wall 

a trail of red lights flashing 

but the only way to hear the call 

was heed just what was said 

you get so lonely just from seeing how it all fits well together 

first came winter, then came spring 

you said nothing so we didn’t change a thing 

we are the runners up 

a winning hub 

contenders of the Asian Cup 

we can’t afford to treasure what is over

over 

and every time you break the line 

you keep what's yours 

i keep what’s mine 

first came winter, then came spring 

you said nothing so we didn’t change a thing 

so many so many baby steps 

too many baby steps 

soon there'll be too many babies on board 

all the normal people wait around for normal people 

all the normal people don’t wait around too long 

a steady tree won’t make a sound 

or notice that you’re not around 

something new just ended 

so then something old begins 

take back the unconditioned love you have 

and plant it in the desert 

first came winter, then came spring 

keep moving if you’re bleeding from within. 

so many so many baby steps 

too many baby steps 

soon there'll be too many babies on board 

all the normal people wait around for normal people 

all the normal people don’t wait around too long 

all the normal people keep it nice and clean and simple 

when they leave without a signal 

don’t wait around too long 

Buzul Divit

hafıza taraflı

lodos'u yüz üstü etmeden 

külüstürün ebediyetinde ulama

konuk sever ateşinde

emniyetli meskeni

ebatları ölçülmüşse yaşarsın

bütün ahşapların

büyük ya da küçük

kesmeyi bırak

ruhun sesi herzaman şimdiki yaşamını izler

sana öğütler verir

çıkarımlarda bulunur

şarkılar çalar

veya hiç duymadığın bir melodi

seni en iyi yöne yöneltir

en kötüsü olsa bile

kendini dinle

herzaman sahneleri oynuyorsundur

bedenin burada

ve o ahşapları asla kimseye yutturamazsın

ama iyi bir haberim var

dün neptünün kimyasal sularında kulaçlarken

 molekülü buldum

önce bir denizaltı kiralayıp seni kaçıracağım

                                                                    gurablista yazıtları  mö:18000

                                                                   buzul divit