parşömenli tomarlar merceksiz bir teleskop altında
nem alırken
aşinalık ve bağışıklık katman aralarına fay çeken iki kült olmayı başarıyor
franko'nun fiyakasına
karındeşen jack
usturuplu bir atış yapıyor
aynı hafta
macellan el arabasında uyurken bulunuyor
işe bak !
sanırım biri trafoya girip parametreleri oynuyor
herneyse
radyo tamircileri henüz ortada yok
fırsattan istifade olasılık koş !
belki de seri üretim yeni yeni başlıyordur ha ne dersin ?
yayında olan birkaç frekans aralığı var
fakat kim sikine takar ! zaten bu radyolar kaset de çalabiliyor
antarktika'dan mektuplaştığım buz bir tevazu
zarfın içine kum dolduruyor
posta kutusunu açtığım gün alabileceğim en güzel hediye diye düşünüp
posta kutusunu yerinde baltalıyorum
kividen portakal tadı , elmadan greyfurt tadı
vesaire vesaire
kahlo , kan bağının baskıcı rejimine karşı
bahçesindeki ağaçların köklerini gübreliyor
sonra bir delik bulup oradan tüyüyor
ilk karşılaşması da benimle
işe bak !
cümlemi toplayıp doğrudan yüzüne makyajlıyorum
- sanat da baskıcıdır kahlo , herzaman her eylemin birileri tarafından dayatılan olacaktır
bence sen boya olarak gübre kullan
yaklaşık bir ay sonra
faytondan çalınan ıslığa doğru giden bir müşteriyi soyuyor mızıkacılar
işin enteresan kısmı müşteri bach
kesinlikle birisi parametreleri oynuyor
cebiden çıkarttığım elips bir metayı bile oluşturamamış solucan adağını
apartman çıkıntısına doğru fırlatıyorum
şu giriş kapısını aydınlatan kısmın yukarısı
2 haftaya kalmıyor evi şeritle çeviriyorlar
umarım yıkımına da denkgelirim dileğiyle taçlanırken
birkaç adımla kozmos ışığında kırılanlara denkgeliyorum
gösteriş için ve farklılık için deveye deve demiyorlar
kalıplaşmış bir melodi ve görüntü üzerine duyulan eften püften saçmalıklarla
sıkı kenetlenmişler
işin daha tuhaf olan kısmı
tüm anlattıklarımın ve anlatmadıklarımın içindeyim
derken
bu sırada göbekbağını kopartıyor guy fawkes
parke aralarına boncuk düşüren tahtakurusu olur
ve duvarda sinek öldürülmez
lafı fazla uzatmadan diyeceğim o ki orada boğul !
burada başka kurgu yok !