oraya yürüyelim
yıllanmış deklanşörün şarap içerken beynimi patlatışının resmine
seçimlerinin üçüncü komşusuydu günlükler
külünde düşürürken sürüngen
hata parlak jartiyer
tanınmadık yüzünde
tohumlaşmış ten
ve
yoğunlaşır hava
bir adımlık hikaye
gece masal olur
sunta
hareket edilen perondan
ruhumun sinir uçlarına
pansumanlar yapacak
müzik listemin
balık kostümlü canavarı
16 Ocak 2012 Pazartesi
13 Ocak 2012 Cuma
s 54
plana kutular dolusu sigara çıkartıyordum
bardağın yokuşunda köpürüyordu okyanusunda kahve
italik anlatacaktım oysa bu gece
his iplerime asılan kıyafeti
daha sonra dansının avcunda
dudağındaki piyanoyu çalacaktım
kuruyacaklardı kırık sandalyenin ayağında
yelkovanın beklenmedik basamağında karşılaşıp
görünmeyen bir sesin merdiveninden
-ben yokum gece
dedi kadın
gece kurulmuş bir saatti
adım seslerinde koridorun çığlığı
ve atıyor adımlarını beynime kıvrılıp
kahve yüklü gezegen ve onun uydusu sigaralar
habersizler o'nun olmayışından
belli etmemek için verilen bu mücadele
tarihimin en soğuk savaşı
bir fotoğrafın karşısında
seyrediyoruz dansını
beynimi ikiye bölen
tenindeki sıyrıktan
beynimi ikiye bölüp
çıkarıyorum seni
kanatların güzel
sabaha kadar
yolu sev diye maviye boyadım ayakkabılarını
sigara biterken kahve soğuğu
üzerine bir ceket al
üşümeni de istemem
akvaryum camında çizili olarak kalsın tanrım
bardağın yokuşunda köpürüyordu okyanusunda kahve
italik anlatacaktım oysa bu gece
his iplerime asılan kıyafeti
daha sonra dansının avcunda
dudağındaki piyanoyu çalacaktım
kuruyacaklardı kırık sandalyenin ayağında
yelkovanın beklenmedik basamağında karşılaşıp
görünmeyen bir sesin merdiveninden
-ben yokum gece
dedi kadın
gece kurulmuş bir saatti
adım seslerinde koridorun çığlığı
ve atıyor adımlarını beynime kıvrılıp
kahve yüklü gezegen ve onun uydusu sigaralar
habersizler o'nun olmayışından
belli etmemek için verilen bu mücadele
tarihimin en soğuk savaşı
bir fotoğrafın karşısında
seyrediyoruz dansını
beynimi ikiye bölen
tenindeki sıyrıktan
beynimi ikiye bölüp
çıkarıyorum seni
kanatların güzel
sabaha kadar
yolu sev diye maviye boyadım ayakkabılarını
sigara biterken kahve soğuğu
üzerine bir ceket al
üşümeni de istemem
akvaryum camında çizili olarak kalsın tanrım
12 Ocak 2012 Perşembe
9 Ocak 2012 Pazartesi
Güneş İmzalı İçtenlik
pişmanlık
ertelenmiş gününe
pedal çevirmekte
ve sert zemin yumuşatıyor güldükçe
kırmızı fragmanını
bilinç her zamankinden
daha parlak perhiz beyne
farkındalık salgın bir hastalık olsa da
radyo frekansını bozuyor
parmaklarıyla attığı adımlar
ayakkabıları iyi bir gözlemci
bağcıkların anlattığını hiçe sayıyorum
yazı burda değişiyor çünkü
çünkü pastel bir mürettebat deviremez gemiyi
ve maskelenir balık
okyanus renkli sulu boyasıyla
yeterince özgürlük
övgü alma sanatından görevlendirilmiş
ne ihtiyaç ne de bir not
ve
ilgiler hep kibrit çöpleri kırar
ben ateşi kumsalda yakıp arşivimi sofra bezinde sunuyorum
tok bi gökyüzüne
parlak porselenler sunmak
hep merak edilir
tavan ne düşünüyor
düşüyor bencil masaya
sesi burda koyulaşan ve tonlarında meridyen
sonra yürüyüp gittiler
rüzgar maviye sürükledi
çalan şarkıları
ertelenmiş gününe
pedal çevirmekte
ve sert zemin yumuşatıyor güldükçe
kırmızı fragmanını
bilinç her zamankinden
daha parlak perhiz beyne
farkındalık salgın bir hastalık olsa da
radyo frekansını bozuyor
parmaklarıyla attığı adımlar
ayakkabıları iyi bir gözlemci
bağcıkların anlattığını hiçe sayıyorum
yazı burda değişiyor çünkü
çünkü pastel bir mürettebat deviremez gemiyi
ve maskelenir balık
okyanus renkli sulu boyasıyla
yeterince özgürlük
övgü alma sanatından görevlendirilmiş
ne ihtiyaç ne de bir not
ve
ilgiler hep kibrit çöpleri kırar
ben ateşi kumsalda yakıp arşivimi sofra bezinde sunuyorum
tok bi gökyüzüne
parlak porselenler sunmak
hep merak edilir
tavan ne düşünüyor
düşüyor bencil masaya
sesi burda koyulaşan ve tonlarında meridyen
sonra yürüyüp gittiler
rüzgar maviye sürükledi
çalan şarkıları
7 Ocak 2012 Cumartesi
Ne İstersin
boyaların döküldüğü bir ressamız bu gece
raflarında sallanan kitaplarda
aksayan kahramanlarla türetilmiş
benim kitaplarımın
küllerinden bir kıyafet dikmeliyim soğuğuna karşı
ve duvarda bir yazı
ithafı belirsiz
saatinin sıradakilerini düşünmeyip
akvaryuma kilitlemeliyim
serçe parmağında dikizlenen düşü
yol sol tarafına döküyor çakılları
yarım tarifli bir şehirdir
tanrı
yüzüne yeni bir alfabeden
kutsal tanımı
son sigarama kadar
evren onun atomunda parçalandı
ki kahve tanrıya bakarak içilir
raflarında sallanan kitaplarda
aksayan kahramanlarla türetilmiş
benim kitaplarımın
küllerinden bir kıyafet dikmeliyim soğuğuna karşı
ve duvarda bir yazı
ithafı belirsiz
saatinin sıradakilerini düşünmeyip
akvaryuma kilitlemeliyim
serçe parmağında dikizlenen düşü
yol sol tarafına döküyor çakılları
yarım tarifli bir şehirdir
tanrı
yüzüne yeni bir alfabeden
kutsal tanımı
son sigarama kadar
evren onun atomunda parçalandı
ki kahve tanrıya bakarak içilir
5 Ocak 2012 Perşembe
Eksik Kalmış Harfler İçin
kalibresinden
bir dişini çıkaran
küçük bir noktasından
nefessiz bırak
ciğerlerinde ısınan
kısık sesli canavarı
canavar hep derki
-solucanların sayısı arttıkça , temizliğe kalkışmalı toprak
ve karşımdaki 4 ayaklı hareketsizin canlısı
parmaklarında öldürdüğün sigaranın
dumanını izleyen gözlerine
uyumlu saçların
alfabeden kaçık anlaştığımızın bir kanıtı bu uyuşukluk
karşılaşmanın tekrarlarında
seni buraya getireceğim
bir dişini çıkaran
küçük bir noktasından
nefessiz bırak
ciğerlerinde ısınan
kısık sesli canavarı
canavar hep derki
-solucanların sayısı arttıkça , temizliğe kalkışmalı toprak
ve karşımdaki 4 ayaklı hareketsizin canlısı
parmaklarında öldürdüğün sigaranın
dumanını izleyen gözlerine
uyumlu saçların
alfabeden kaçık anlaştığımızın bir kanıtı bu uyuşukluk
karşılaşmanın tekrarlarında
seni buraya getireceğim
2 Ocak 2012 Pazartesi
Küçük Bir Dolaba Sığacak Kadar Literatür
bir krizin
en habersiz
nedeninden
boynundan saçlarını kaldırıp
sırtını dönen
masum solucana
arada boşlukta sallananlar ve tanımlanmayı bekleyenler
sadece daktilo sesi olmuştur
bugün de öyle
en yüksekten aşşağı yani
kapının vidalarını gevşeten bir müzik bu
zirvedekinden haber yok
metal damarıma kuruyor yeni kentini
ve lisodya ön yargımın doğruluğunu kanıtladı
parkelerin üzerindekilere anlam yüklemez çıplaklık
çözmeye çalışılana da
kendini saplantı ve takıntı olarak adlandırana da
aptallıkları
yumurta beyazına kabuklar düşürürken
sarı bulanıyor sağ elinde salyalı
değişmeyecek bardaktan
rekora koşan uykusuzluğun şekerlerine
yumru avuç
bugün bir tuğlaya ulaştı
en habersiz
nedeninden
boynundan saçlarını kaldırıp
sırtını dönen
masum solucana
arada boşlukta sallananlar ve tanımlanmayı bekleyenler
sadece daktilo sesi olmuştur
bugün de öyle
en yüksekten aşşağı yani
kapının vidalarını gevşeten bir müzik bu
zirvedekinden haber yok
metal damarıma kuruyor yeni kentini
ve lisodya ön yargımın doğruluğunu kanıtladı
parkelerin üzerindekilere anlam yüklemez çıplaklık
çözmeye çalışılana da
kendini saplantı ve takıntı olarak adlandırana da
aptallıkları
yumurta beyazına kabuklar düşürürken
sarı bulanıyor sağ elinde salyalı
değişmeyecek bardaktan
rekora koşan uykusuzluğun şekerlerine
yumru avuç
bugün bir tuğlaya ulaştı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)