31 Aralık 2011 Cumartesi

Örümcek Ağı ve Balık

birikmişler koltuğun üzerine
ve aradığım kıyafet altta kalanlar arasında ( olmalı )
canımı sıkan
o'nu
bulmaya çalışırken
onlarca kıyafetin bedeni olmak

o kadar birikmişler ki
rengini bile
göremiyorum
o'nun ( bir rengi olmalı )

korkmuyorum
bir yerlerde buruşma ihtimalinden
kirlilerin arasında
veya mandallanmış olmasından da
bir ipte

canımı sıkan
öyle bir kıyafetin
hiç var olmadığını
kendime söyleyememem

30 Aralık 2011 Cuma

Diş

dazlak bir toprağın
köklerinde sonuçlanıp

nereye götürüyor
parke çatlağındaki çam ağacını

kar keten üzerine
yağlanmış bir takvime
sunuyor kahve molasını
ve
sahte farlarıyla
hareket etmiyor arabalar

getirmiyor tekerlek
bal mumuna sarılmış yolcusunu
üstelik saplanmış bataklık kuruyor camlarında

koy boyunca soy ağacını kesiyor
yenilenen

tozlar hazır
komasının şarkı listesinde
beynimi kutlanan gibi yapmalıyım

dirisi loş
çünkü kıyafetlerini değiştiriyor
ceseti kor
çünkü sigarasını orda yakıyor

kendini bulursan
parmak uçlarına üfle
soğukluğun
sonu yok

29 Aralık 2011 Perşembe

Diğeri Diğerinden

atılacak olan adım hedefi yok eder

barakaya topladığım
toz geçirmiş bir mevsimin burnundaki metal

yırtıcı kuşların tırnaklarındaki ten
aptallıklarında sökükler

halının altı kadar
gökyüzü
yarım ağızlı kahkahanın kitaplarına
damlatacak salyalarını

sayfalara uzandı
orada giyindi
kıvrışıklığında konuştu
sinmiş bir uykuda
kuklalaştı

27 Aralık 2011 Salı

Uzay

döşemeleri eski ray üzerine bir gemi maketi
bence tartıya koyma bizi
martıları da vurabilir tanrı
tekerlerinden kolyeler ve aksesuarına düşman olan her ne varsa

sunabilirim
metalik grisini
ve ütopyada devrilmiş bütün karavanların

karelenmiş sunta
yakasında çiviler


yine de saksı boş , bir balık çamurlanır
uzay derinliğine tükürdüğünde

25 Aralık 2011 Pazar

Ölçmenin Süsü

ışığın mantosunda üşüyen
kukla

laternanın kolunu çevir

O
çalan şarkının alerjisindeki dansı
aksesuarımda kopartıyor

şırınga ısırığına görünmeyen diş iziyle birlikte

bir cümle çıkaramadıkça
yüzündeki gülümsemeden

devam edeceğim

23 Aralık 2011 Cuma

Daha Baskın

nöbeti bir sonrakinde
sağda yakılmış damar çıkıntısına parmak ucu
gülerdi koleksiyonuna
büyüsü alçak yerden yüksek
düşeceğini bilsem bırakırım

kes bütün bu ahşap olanları
umursamamaya çalıştıkça tapılır mı yoksa
küfür suya saldıkça tüm solungaçlarını
fırsat güzel meyve
kabuğunda kemiklerini kırarsa çekirdek

kolay geçer
ne olacak sorusuna geçiştirmelik günler

20 Aralık 2011 Salı

Daha Yakından Küreselleşip

bazen
damarındaki sinek ölülerini temizlerken
her zamandan üstün gömleğimi giyerdim

ihtimal ki sevişilir
çünkü hiç bir manzara
bundan yüz yıllar önceki
savaş sonrasını
göstermez

iyi dinlersen
duyarsın sesimdeki gelgitleri

şöminende tekrardan orman yakıyor
duyduğum retorik kir

kartpostallar güvercinini sallıyor
savaş adına bir beyaz

çatışmalarda gölgeler parmaklarını eksiltir ay'ın
denizin ortasına bir ev
temellerini balık kılçıklarının oluşturduğu

seni oraya götürmek için karaya çıktım
ama pusulada yoksun
geri dönmek için zaman var
ama kayık yoktu

pusulayı düşürdüm
orayı özledim
ve sadece yüzgeçli bacasını gösteriyordu buraya

kumu üfledim
boşlukta sallanan
suyu öptüm

19 Aralık 2011 Pazartesi

Kıyıya Vuran Havyarlar

kül tablası
yerine akvaryum

tabularının
beyaz dişleriyle
birlikte

lastik dudaklarının
arkasına gizlenmiş
dişlerin

dişlerin en güzel tekerlek
yürümek istiyorum

18 Aralık 2011 Pazar

Fon Üzerine Ray

çalışmayan zaman makinesi üzerine çizilen
pişmanlıkların kedi adımları

soğuk hiç bu kadar
kararlı ve gerçek
olmamıştı

16 Aralık 2011 Cuma

Süreklilik İçin

bu bardakta
kenetlendirdiği alkole
çukurlar kazıp
kahkahalar atan
en güçlü tanrı

odadaki bilincin
floresandaki gerginliği
hep aynı şarkıları mırıldarsa suçlulukla
karavanı eskitir biraz
ama olsun yine de ütopyayı zedelemez

mandallar kıyafetini assın gökyüzüne
sök ana kayanı
kanadıkça
topraklarında bir çiçek

bugün
sana sarhoşun kıskaç
kıskançlık bir egoya düşman
eğer fırtına
kesilirse
ışıkları aç
parmaklarını uzat ellerinden özgür

buzlar eriyor
günlüğümde
beynimdekine uzanıyorum
o kadar kutsal

15 Aralık 2011 Perşembe

Çözümsüzlüğüyle Güldüren Farkındalık

pipo lülesi içinde
saçları yanan
bir coğrafya
ve
koridorda
ateşli elin
ökçelerinde öksüren
yabancı bir beden var

göz kapağının aksamaması için
yapılmış tüm bu danslar
fayansları parlatmaz

ihtimal ki
leke tırmanır
beyninde
eğer sen de uyuyamıyorsan

14 Aralık 2011 Çarşamba

Topuklarında Akor

yetmiş bir yıllık sepya ağacın
gözlerinde varşova
acınırlığı geçmiş sokaklar

warszawianka ile
armasıyla
kuyruğundan
solungaçlarına

manila hatırlamıyor hastalığı
zincir hep devam edecek

13 Aralık 2011 Salı

Lisodya

kıvraklığında bir şey konuşmasa da bedenin
farkındalığın
hoş bir dans

uzuvlarda paraflanmış yarım göz kapağından
yeni bir hatayı
doğuracak olan kadın

kaygı yakınlaşır
kaygı yakınlaştırır

çünkü kaçışların başarısını
başa sarar plaklarında
uyku bölen düş

yine de kabusu tanımlayamıyorum
kabuğu kırık dansında çözülüp
çalacak şarkıya
rüzgarsızlığında sürükleneceğim

12 Aralık 2011 Pazartesi

Çiçek Kökleri ve Kesikler

derinde yaşayan
balık için
daha çok
kulaç

sular
yuttukça
biraz daha
kanatlanacak diyafram

uykum onun yanında
ve
beni
uyandırması için
sarmaşıklar
suluyor
yeni bir mevsimi kucaklamaya çalışan kuraklıkta

10 Aralık 2011 Cumartesi

Anımsamaya Çalışıyorum

eski bir yer orası
kadar kadar buruşuk
şişmanladıkça parmağından yüzüğü çıkaramayan

hatırlandıkça saran peydahlanmış korkusu
ve anımsanmış sorgular komasını
arkasına alan
bir manzara

yolu yenilenen
ışıklandırılmış fahişeleriyle
ve parkelerinde solucanlarımın kusmuklarıyla ıslanmış

yağmur sonrası
kırık şemsiyeleriyle
mazgala tutunmaya çalışan
ardından ayakkabı salyalarına
gülen

beyninde
yer tutmayacak kadar
adresi yutulan

keskin kirler gerilir korosunda
ve dinlenir vestiyere
adımlanmış o mektubu

8 Aralık 2011 Perşembe

U

gereksizleşirken kavanoz
içindekilerle birlikte
bir uçurum
manzarası kadar
görsel

bugün de yağmur yağıyor
dönüşlerini hatırlarken

bir daha olmaz
yanmaz sigara
palavradan da olsa fısıldamaz gerçek anlamını

6 Aralık 2011 Salı

Klapa Kanatlanmış , Gökyüzü Ütüsüz

filmlere geçitler sunan ses tonunda
kabuklaşmış ray
bir yama geçen zaman
göz yaşınla yüzümde dinlenmiş külüstür makyaj

sabahın güneşini
yağmura tercih eden
kırkayak bulur
yarım kalanı
devam ettirmeye çalışan
kuruntulu turuncuyu

tablolardan bir duvar
glayöller deseniyle kelebeğini öldürür ve
ceset gölgesiyle tırtıllar yuvarlanır kokusunda

ne bir tuğla rengi turuncu
ne de bir fırça izi duyduğum

kavislenir neşen
tizleşir yağmur
örülür avcunda bir toz
kirlenir parlaklığında beyaz kansızlık

kapı arkası askılığın gördüğü gerçekten
daha yumru kalbim
ve senin ayaklarına diktatör olur
bağcıklarının kaçma isteği

4 Aralık 2011 Pazar

Numara

duvara yol olmuş ince kablodan merhaba
diyafram tanrı
ahize kutsal kitap

ve kumsal rahat
sigarada ay dolunay
telefonun ucundan ses gelmeyecek bir daha

yakınlaştıkça bu gerçek resimleri pürüzsüz
dürüsttür rüzgarın yüzüne savurduğu gürültü

savruldukça alfabeden işaretlere bürünsün
o yüzden
onun kahkalarına
öncelikle ruj sürün

bir nöbet sıkışır dudaklarındaki kumsala
bir halata düğümlensen
bilincim ruhun sanar

sarı ayaklı paçavralarından kaçan adam
güneş düşer diye kadın beklemekte ayakta

rakamları unut
hafızama somurttum
sabah olur mu ?
yoksa bir şarkı daha soyunur mu

korkular cesaretine imzasını atarken
vakit çemberinde hep bir akreple konuşulur

konu şu
tanımından kurtulsana
toz yutan bir şarkıyı sessizlik tutuklamaz

keyifsiz bir vazoda
toprağın kuru ve
dili sürçen ama düşmeyen yağmursun

tekrardan konuşup
uydusunu sallıyorum
sırtı dönük ahizenin yansımasında yazıyor
kelime dolusu gemiler gider
ama ses hep limanına geri döner

3 Aralık 2011 Cumartesi

Yol Ayrımında Pineklemek

alkolün penceresine yapıştırırken
tüm o başı gökyüzüne çevrili umutları

tavan keser manzarası
benden çaldığı gri rengi ipliğiyle

taşlar küçük
haklı değil çakıllar
yalın ayaklı acılarla
sivrileşiyor uzaktan

karıncalar geçiyor önümden
bana bir çekirdek kabuğu ver

buğulaşsın tanrının intiharı
olduğu yerde kalana bakıp
soyutluğa aldanırız

dikiş tutar saplantı
fazlasıyla oturduğun yerden boşa atılan voltalarla

belirsizliklere satılır
en gösterişli kuramlar

bir yansıman var mı
suda yüzmeye çalışıp
boğulmaktan korkmayan

ikilemde o'na ulaşacağım

2 Aralık 2011 Cuma

Bildikleri

bir başka duman kederlenecek
büyü kapan süslemelerde sunulmuş anlama
vakit için bölünmüş çünkü beynin

takıntı ve saplantı tekrarına
eksiksiz parçalarıyla renk katmayacak
hiç bir boya

yakarışlar ölecek kusmuklarda
bir kitap içinde adımlarken kar

soyun bu aynada
bedeninin her noktasından geçeceğim
odanın eğrilmiş beline odaklan
fısıldanmış tüm o kaoslar
durağanlığın şarkısıdır

1 Aralık 2011 Perşembe

Tüm Günaydınları Kaçırıp Uyuya Kalmışız

boş bir kağıtta 6 ev değiştirmiş makas
ayakkabılarına sararan mevsimden gülen akasyalarla

ve bir gün biriktirdiğin miras tartılacak
harflere çizilmiş ressamın parmaklarında

duvara sakladığım italik bir küfür var
ordan bulabilirsiniz maskelerini

insan olmayan gökyüzünde
kafesiyle dolaşacak

bir sigarayla ağırlaşacağım