29 Temmuz 2010 Perşembe

Yağmur

bahçendeki bütün solucanları topluyordum tanrım
bunu bana yaptırdığın için
senden nefret ediyorum
ağlıyorum .
göz yaşınsız

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Küçük Bir Ahtapot

aramızda muhabbet falan yok ,
bir devletin dış politikası gibi
yabancı
uzak
her an bir şeyler kopacak .
iletişim bu yüzden yok
her an bir şeyler kopacak .
Diktatörler misali
izliyorum
diğer devleti , ülkeyi .
arada sırada çakışıyor yolları askerlerin ,
bir kaç defa ateş ettikten sonra ,
kayboluyor ,
o
ara
ne oluyor
biliyor musun
yanımdan milyonlarca ülke , kavim , devlet geçiyor ,
daha dün dikkat
ettim de
muhabbetleri hep aynı
birisi diğerine

-bana karşı ne besliyosun ?
dediğinde
karşısındakinin
elini cebinden çıkarıp
saçına gömdüğünde
cevap geliyor
3-4
saniye
gibi
kısa
bir zaman
sonra
-küçük bi ahtapot

15 Temmuz 2010 Perşembe

Kendinden Korkan Korkuluk




ters dönen bir 4 ayaklı masamın üstünde kıpırdamakta , buraya kadar ulaştı ve şuan bunu kutluyor , yardım etmiyorum . duvara yansıyan bir ışık var fakat hiç bir ışık yok sızan . bilirsin üst üste odalardan oluşan binaları , tıkırdıyor yukarıda birileri , sanki odanın kaç topuklu ayakkabı geldiğini öğrenmeye çalışıyor , tık.. tık tık.. benim odamda bir oda var ve bu odanın üstünde bir oda var , fakat boş . sokağın ortasında bir köpek durmuş , yıldızların ışığından rahatsız olduğu için onlara hırlıyor, saatin tik tak seslerini duymuşsundur , bende duydum , daha hızlısını büyük ihtimalle hırsızdı yelkovan ve polis akrep . bazı zamanlarda kapı , cereyan dolayısıyla açılır kapanır , benim kapıma da olur arada , tüm camlar kapanıkken üstelik , içerde havasızlıktan boğulacak seviyedeyken , uyku için bir hap atacak kadar acizken . delirmiş olabilirim ve kemiklerim çürümüş olabilir ama yarım bırakılan kitabı okuyacak kadar gücüm var . keyiflisin sen , bu yüzden , bozuk bir müzik çaların kontrolünü eline geçirmeni istiyorum,tek bir şarkı çalsın , bunu tekrar tekrar çal benim için,malesef müzik çalarım bunu kendi başına yapacak kadar güçlü değil.
bir hastalıksın sen , bu yüzden ceketini alır kapıyı açar ve çıkar bu evden umut ve korku .
şimdi bir yerde işe yaramayan bir korkuluk , önüne düşer gölgesi , korkar kendinden hissederim evimde .

2 Temmuz 2010 Cuma

Yarı

tanrın orda mı ? çağırabilir misin ? genellikle üç dört rakamlarına karşı kuşkuda bulunurum , o da 2 dakikalığına , korkup kaçmalarından korkuyorum .
hep yukarı , hep yukarı
bir isimsiz
gidiyor yine , uzun zamandır yoktun , hoşgeldin .